İngiliz-Spanish Savaşı

İngiliz-Spanish Savaşı, 1585 ve 1604 yılları arasında gerçekleşen bir tarihi olaydır. Savaş, İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth’in İspanya Kralı II. Philip ile yaptığı ve daha sonra iki ülke arasında büyük bir çatışma yaşanmasına neden olan bir savaştır. Bu savaş, Avrupa tarihinin en önemli savaşları arasında yer almaktadır.

Savaşın tarihi arka planı oldukça karmaşıktır. İngiltere ve İspanya arasındaki çatışmalar uzun yıllardır devam etmişti. İspanya, o dönemde Hindistan’da sömürgecilik faaliyetleri yürüten bir devletti. İspanya’nın bu faaliyetleri, İngiltere’nin de dikkatini çekmişti. İngiltere, İspanya’nın Hindistan’daki hakimiyetini kırmak için çeşitli adımlar atmaya başladı.

Bunun yanı sıra, Katolik İspanya’nın Hristiyan İngiltere’yi devirmek istemesi de çatışmaların artmasına neden oldu. İspanya, İngiltere’yi devirerek Protestanlık dalgasını engellemek istiyordu. İngiltere ise bu plana engel olmak için savaşa hazırlanmaya başladı.

İngiliz-Spanish Savaşı’nın sonucunda İspanya’nın deniz gücü zayıfladı ve İngiltere’nin deniz üstünlüğü sağlamasıyla birçok ülkeye yayılan İspanyol sömürge imparatorluğu gerilemeye başladı. Savaş ayrıca İngiltere’nin gücünün artmasına ve dünya tarihinde önemli bir yere sahip olmasına neden oldu.

Savaşta, İspanya’nın Netherland’ı işgal etmesi İngilizlerin tepkisini çekmiş ve İngilizler, İspanya’ya karşılık olarak denizlerde saldırılar gerçekleştirmeye başlamıştı. Savaşın sonunda, Utrecht Antlaşması imzalanarak barış sağlandı ve İspanya, İngiltere’nin hâkimiyetini kabul etmek zorunda kaldı.

Tarihte önemli bir yere sahip İngiliz-Spanish Savaşı, denizlerde ve sömürgeciliğin etkisiyle dünya tarihinde dalgalanmalara neden olan bir savaştır.

Neden Savaş Çıktı?

İngiliz-Spanish Savaşı, iki süper güç arasında kale kapma, keşif seferleri ve ticari rekabetin baş göstermesi sonrası patlak verdi. Ana nedeni İngilizlerin ticaretteki önceliğidir. Hızla büyüyen İngiliz ekonomisi, İspanya’nın sömürgelerindeki zenginliklere açılması gerekiyordu. Bu yüzden, İngiliz korsanlar, İspanyol gemileriyle ticareti durdurmaya çalıştı. Bunun sonucunda, İspanyollar İngilizlere karşı sert bir politika izlemeye başladılar. Ayrıca, İngilizler de İspanyol’nın sömürgelerine yayılmasına karşı çıktılar. Bu nedenle, iki süper güç arasında savaş büyüdü ve sonunda Utrecht Antlaşması ile sona erdi.

Savaşa neden olan en önemli etkenlerden biri de dini farklılıklardı. İspanya, Katolikliği korumayı amaçlıyordu ve İngiltere, Anglikan Kilisesi’ni kurarak Katoliklikten uzaklaştı. İngiltere’nin Protestanlarının İspanya’yı hizaya getirme düşünceleri, İspanya ile İngiliz Milletleri arasında derinleşen çatışmaları tetikledi.

  • Ticari rekabet
  • Sömürge yayılımı
  • İspanya’nın Katolikliğin korunmasından yana olması
  • İngiltere’nin Protestanlığın savunucusu olması
Nedenleri Tarihi Arka Planı
Ticari rekabet İngiltere’nin, İspanya’nın sömürgelerindeki zenginliklere açılması gerektirdi.
Sömürge yayılımı İngilizler İspanyolların sömürge yayılımına karşıydı ve İspanyollar İngiliz korsanların tacizlerinden dolayı İngiltere’ye karşı sert bir politika izlemeye başladı.
Dini Farklılıklar İspanya’nın Katolikliği korumayı amaçlaması ve İngiltere’nin Anglikan Kilisesini kurarak Katoliklikten uzaklaşması nedeniyle İngiliz Milletleri ve İspanya arasında derinleşen çatışmalar yaşandı.

Yukarıdaki nedenler ve tarihi arka planlar, İngiliz-Spanish Savaşı’nın nasıl başladığını ve neden bu kadar uzun sürdüğünü açıklar.

Savaşın Sonuçları

İngiliz-Spanish Savaşı, tarihe önemli etkileri olan bir savaş olmuştur. Savaş sonucunda, İngiltere, denizlerdeki hakimiyetini sağlamış ve dünya gücü olma yolunda önemli adımlar atmıştır. İspanya’nın ise, ekonomik ve politik gücünde düşüş yaşandığı görülmüştür.

Bunun yanı sıra, savaş sonucunda önemli barış antlaşmaları imzalanmıştır. Bu antlaşmalarla, İngiltere, Batı Hint Adaları’na ve Kuzey Amerika’ya hakim olmuş ve İspanya’nın sömürge hakimiyeti ciddi şekilde sarsılmıştır. Ayrıca, bu antlaşmaların sonucunda İspanya, İngiltere’nin siyasi kontrolündeki Hollanda ve Portekiz’e de bağımlı hale gelmiştir.

Savaşın sonucu olarak, deniz yolu ticaretinde İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri arasındaki ticareti arttıran dört yıllık bir barış dönemi yaşanmıştır. Böylece, İngiltere hem askeri hem de ekonomik olarak güçlü bir imaj oluşturmuştur.

Barış Antlaşmaları

Savaş sonunda İngiltere ve İspanya arasında yapılan barış antlaşmaları aracılığıyla, bu uzun ve tarihi savaşın sonuçları belirlendi. Antlaşmaların şartları arasında, İspanya’nın İngiltere’nin Anadolu’daki ticaret krallıklarına engel olmama şartı yer alıyordu. Ayrıca, İngiltere de İspanya’ya karşı olan tüm savaşları durdurmak zorunda kaldı. Bu anlaşmaların sonucunda, İspanya’nın Avrupa’daki gücü önemli ölçüde azaldı ve İngiltere’nin ticari hakimiyeti daha net bir şekilde belirginleşti. Ancak, bu barışın uzun ömürlü olmadığı görüldü, çünkü ülkeler arasında birçok çatışma yaşandı ve yanı sıra savaşın devamında yer alan devletler de bu çatışmaların bir parçası oldu.

Utrecht Antlaşması

İngiliz-Spanish Savaşı’nın son dönemlerinde Utrecht Antlaşması, İngiltere ve Hollanda arasındaki ittifakı güçlendirmek amacıyla imzalandı. Antlaşma, savaşan taraflar arasındaki düzenlemelere son vererek barışı sağladı. Antlaşmaya göre, İngiltere, Hollanda’ya bazı kolonileri bıraktı ve Pazifik Okyanusu’nun bölünmesine karar verildi. İspanya, İngiltere’ye Jamaika’yı, Hollanda’ya ise Cebelitarık’ı bıraktı. Ayrıca, İngiltere’nin Güney Amerika’daki ticari faaliyetleri Hollanda’nın bölgesinde de devam etmesine izin verildi. Utrecht Antlaşması, İngiltere’nin Avrupa’daki konumunu güçlendirdi ve Hollanda’nın ekonomik kaynaklarının büyük bir bölümünü kaybetmesine yol açtı.

Karışıklıkların Devamı

Savaşın sona ermesiyle birlikte İngiltere ve İspanya arasındaki ilişkilerde tekrar düzelme gözlemlendi. Ancak, savaş sırasında İspanya’nın yitirdiği topraklar ve güç, başka ülkelerin hedefi haline geldi. Bu durum, İspanya’nın eşi benzeri görülmemiş bir ekonomik krize girmesiyle sonuçlandı. Öte yandan, İngiltere’nin gücü ve zenginliği arttı. Ancak, savaşın ardından İngiltere içinde siyasi karışıklıklar yaşandı ve bu da ülkenin dış politikasına olumsuz etki yaptı. Bunun yanı sıra, savaşın etkileri Avrupa’da da hissedildi ve birçok ülke, İngiltere ve İspanya’nın arasında güç dengesi oluşturmaya çalıştı.

Denizlerdeki Savaş

Denizlerdeki savaş, İngiliz-Spanish Savaşı’nın en önemli boyutlarından biriydi. İspanya, dünya denizlerinde söz sahibi bir güçtü ve İngiltere’yi deniz savaşlarıyla yenmeyi hedefliyordu. İspanyol Armada’sı, 130 gemiden oluşan büyük bir filo ile İngilizlere saldırdı ancak İngiliz Deniz Kuvvetleri’nin hızlı ve keskin manevraları, İspanyol gemilerinin batışına neden oldu. Bu deniz savaşı, İngiltere’nin deniz hakimiyeti için bir dönüm noktasıydı. İngilizler, deniz savaşlarında kullanılan taktikler ve teknolojilerdeki yeniliklerle, dünya denizcilik tarihindeki konumunu güçlendirdi.

Önemli Kişilikler

Savaşın önemli kişilikleri arasında İspanyol Armada’nın lideri Duke Of Medina Sidonia, İngiliz savaşçı Sir Francis Drake ve Lord Howard gibi isimler yer almaktadır. Her iki taraf da stratejik hareketlerle bu insanların etrafında toplaştı. Drake, İspanyol gemilerine saldırmak için “küçük gemiler taktiği”ni kullanarak İspanyol Armada’sına büyük hasar verdi. Lord Howard, İngiliz donanmasının lideriydi ve İspanyol Armada’sına karşı savunma stratejisi geliştirmekle görevlendirildi. Duke of Medina Sidonia, İspanyol donanmasını İngiliz topraklarına saldırmak için hazırladı, ancak İngilizlerin savunması karşısında başarısız oldu. Tüm bu kişiler ve yapılan stratejiler, savaşın sonucunu etkiledi ve İngiliz zaferine yol açtı.

Sir Francis Drake

Sir Francis Drake, İngiliz-Kraliçe I. Elizabeth’in önde gelen denizcilerinden biriydi ve İngiliz İspanyol Savaşı’na önemli bir rol oynadı. Drake, İspanya’ya karşı İngiltere’nin deniz üstünlüğünü sağlamak için çeşitli operasyonlar düzenledi. En ünlü görevi, İspanyol Armada’yı mağlup eden filoya komuta etmekti. Drake, İspanya’nın Atlantik ve Pasifik sularındaki İspanyol ve Portekiz korsanlarına karşı savaşan denizcileri de desteklemişti. Drake, İngiliz donanmasına hizmet eden en yetenekli kaptanlardan biri olarak kabul edilir ve İngiliz tarihinin önemli bir figürüdür.

Amerika’nın Keşfi

Amerika’nın keşfi, İngiliz-Spanish Savaşı sırasında büyük bir önem taşıyordu. İspanya, Amerika’ya hakim olduğu için İngiltere, Amerika’ya koloniler kurmayı hedefliyordu. Amerika’ya ilk varan İngiliz kaşiflerden biri olan Sir Walter Raleigh, İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth tarafından Amerika’ya gönderilmişti. Amerika’nın keşfi, İngiliz-Spanish Savaşı’nda önemli bir rol oynadı çünkü İngilizler, kolonilerin oluşturulması için yeni bir toprak arayışındaydı. Amerika’daki keşifler, İngilizlerin savaştaki avantajını artırdı ve İspanyolların Amerika’daki hakimiyeti zayıfladı.

Sanat ve Kültür

Sanat ve kültür alanında İngiliz-Spanish Savaşı da önemli etkiler bırakmıştır. Savaş döneminde yapılan sanat eserleri ve tarzları, savaşın sonuçlarından etkilenmiştir. Özellikle portre resim sanatında savaş döneminin yansımaları görülmüştür. Savaşın sonucunda İspanya’da ortaya çıkan ekonomik kriz, El Greco’nun sanat tarzını da etkilemiştir. Savaş sonrasında turizm sektöründe değişimler yaşanmıştır. İngiltere ve İspanya arasındaki gerginlik turist sayısında düşüşe neden olmuştur. Ancak, savaş sonrasında turizm sektörü tekrar canlanmış ve turist sayısında artış yaşanmıştır.

Portre Resim Sanatı

İngiliz-Spanish Savaşı, portre resim sanatı üzerinde önemli etkilere sahiptir. Savaş döneminde, portre ressamı olan hemen hemen her sanatçı, savaşın yanı sıra savaşın liderleri, kahramanları ve figürleri gibi konulara odaklandı. İspanya tarafında, Diego Rodríguez de Silva y Velázquez, İngiltere tarafında da William Dobson gibi sanatçılar, portre resim sanatına özellikle ilgi gösterdiler. Savaş döneminin ünlü portrelerinden biri, Velázquez’in kraliyet ailesini resmeden ve İspanyol kralı IV. Felipe’nin göründüğü “Las Meninas” adlı eseridir. Savaşın devam ettiği dönemde, portre resim sanatı önemini korumaya devam etti.

El Greco

El Greco, İngiliz-Spanish Savaşı’nın etkilerinden biri olarak İspanya’ya yerleşti ve İspanyol Rönesans Sanatı’nın önde gelen ressamlarından biri haline geldi. Savaşın yarattığı etkilerle birlikte, El Greco’nun resimlerindeki figürlerin daha uzun olduğu, yüzlerin daha keskin ve daha kesin gölgelere sahip olduğu fark edilir. El Greco’nun resimleri, savaşın etkileriyle oluşan gerginlik ve drama hissi veren anlatısıyla ün kazandı. Özellikle “Laocoon” ve “Saint Jerome” resimleri, savaşın soğuk gerçekliğini yansıtırken, samimiyet ve derinlik hissi veren görüntüleriyle tanınıyor.

El Greco’nun savaşın etkisiyle oluşan sanat tarzı, Rönesans Sanatı’nın ana akımlarından ayrılır. Onun tuvaline yansıyanlar, birkaç yüzyıl önceki sanat akımlarından farklıdır ve özgün bir üsluptur.

Savaşın Turizm Üzerine Etkisi

İngiliz-Spanish Savaşı’nın İngiltere ve İspanya turizm sektörlerine etkileri oldukça yıkıcı oldu. Savaş döneminde turist sayısı azaldı ve birçok turistik alan zarar gördü. Özellikle İspanya’da, turizm sektörü ekonomik açıdan büyük zararlar yaşadı. Savaş sonrasında ise, taraflar arasında imzalanan barış antlaşması turizm sektörüne olumlu etkiler yarattı. İngiltere ve İspanya arasında yeniden barışın sağlanması turist sayısının artmasına yol açtı ve turizm sektörü yeniden canlandı. Ancak bu süreçte, savaşın yarattığı yıkımdan dolayı turistik alanlar yeniden inşa edilirken, konaklama sektörüne yatırım yapılması gerekti.

Yorum yapın