İngiliz-Sudan Savaşı

İngiliz-Sudan Savaşı, 1881-1898 yılları arasında gerçekleşen ve İngilizler ile Sudan lideri Mahdi arasındaki mücadeleyi konu alan bir savaştır. Sudan’da yaşanan siyasi ve dini çalkantılar sonrasında, İngiliz hükümeti ülkeyi işgal etti ve Sudanlıları sömürgeleştirmeye başladı. Bu duruma karşı çıkan Mahdi liderliğindeki Sudanlılar ise İngilizleri ülkelerinden atmak için savaşmaya karar verdiler. Savaşın gelişimi ise İngilizlerin Sudan’ı ele geçirme çabaları ve Mahdi’nin savunması ve taktikleri üzerine yoğunlaştı.

Mahdi liderliğindeki güçler toplandıkça, İngilizlere karşı kazanılan zaferler arttı ve halk desteği de Mahdi’nin lehine dönmeye başladı. El Obeid Kuşatması ve Khartum Kuşatması ise savaşın en önemli çatışmalarından biri oldu. Mahdi’nin İngilizlerin kontrolündeki başkenti kuşatması sonrasında, General Charles Gordon’un ölümü ile savaşın seyri değişti.

İngiliz ordusunun müdahalesi ile savaş sonrasında, Sudan İngiliz sömürgesi haline geldi ve Mahdi liderliğindeki Mahdizm’in etkisinde kalanlar bağımsızlık mücadelesi vermeye devam ettiler. İngiliz-Sudan Savaşı, bölgedeki siyasi ve dini çekişmelerin bir sonucu olarak yaşanmış ve İngilizlerin etki alanını genişletmesine sebep olmuştur.

Savaşın Öncesi

Sudan tarihi, birçok siyasi ve dini çalkantılarla doludur. 19. yüzyılın sonlarında, İngiliz hükümeti, Sudan’ı işgal etmeye karar verdi. Bu işgalin sebepleri arasında, İngilizlerin Mısır’daki sömürge yönetimini korumak için Sudan’ı kontrol altına almaları yer almaktadır. Sudan lideri Muhammed Ahmed, “Mahdi” olarak bilinir. Mahdi’nin ortaya çıkışı, İngilizlerin Sudan’ı birleştirme çabalarıyla bağlantılıydı. Mahdi, İslam’ın sadeleştirilmiş bir versiyonunu savunarak, halkın desteğini kazandı.

İngiliz işgalinin çıkış noktası, Sudan’da yaşanan çalkantılı siyasi ve dini meselelerdi. Hristiyan misyonerlerin faaliyetleri, bölgedeki Arap köle ticareti ve siyasi kargaşa, İngilizlerin burayı işgal etmeleri için bir gerekçe oluşturdu. İngilizler, Sudan’ın düzenini sağlamak ve ülkeyi modernleştirmek amacıyla burayı kontrol altına almak istediler. Ancak, Mahdi’nin ortaya çıkışı ve halkın desteği, İngilizlerin planlarına engel oldu.

Diğer yandan, Mahdi’nin, İngiliz işgaline karşı savunma taktikleri oldukça dikkat çekiciydi. Kendi ordusunu kurarak, İngilizlere karşı savaşmaya başladı. Halkı da yanına alarak, askeri gücü de arttı. İşgalci İngilizlere karşı kazanılan zaferler, Mahdi’ye olan desteği arttırdı.

  • Atışlar
  • Ayrıntılı ayak hareketleri
  • Güçlü zafer hareketleri
  • Karşılaştırısal savunma hareketleri

Bu gelişmelerin ışığında, İngiliz-Sudan Savaşı’nın tarihi öncesi oldukça hareketli ve çalkantılıydı. Bu süreç, İngilizlerin Sudan’ı işgal etme kararı ve Mahdi’nin ortaya çıkışı ile doruğa çıktı.

Savaşın Gelişimi

İngilizlerin Sudan’ı ele geçirme çabaları, 1881 yılında Sudan lideri Mahdi’nin ortaya çıkışı ile kesintiye uğramıştır. Mahdi, İslam’ın yeniden canlanmasını savunmuş ve halk arasında büyük bir destek görmüştür.

İngilizlerin Sudan’ı ele geçirme hedefi ise, Nil Nehri boyunca kontrolü ele geçirmek, sömürge topraklarını genişletmek ve Mısır’a ulaşmak amacıyla gerçekleştirilmiştir. İngilizlerin Sudan’a gönderdiği Kraliyet Ordusu, Mahdi’nin savunmasını yıkmak için uzun süre mücadele etmiştir.

Mahdi’nin taktikleri arasında, düşman hatlarını bozmak için lansız savaşlar ve kalabalık yığınlarının İngiliz birliklerine tecavüz etmesi yer almıştır. Bu taktikler sayesinde Mahdi ve takipçileri, İngilizlerin ilerlemesini yavaşlatmış ve çoğu zaman geri püskürtmüştür.

İngilizlerin teknolojik üstünlüğüne rağmen, Mahdi’nin liderliği altında savaşmaya hazır olan askerlerinin sayısı arttıkça, İngilizler büyük kayıplar vermiştir. Ancak, İngilizlerin Sudan’ı ele geçirme hırsı sonunda üstün gelmiş ve Mahdi’nin ölümü ile birlikte savaş sona ermiştir.

Mahdi’ye Destek

Mahdi, İngilizlere karşı mücadeleye başladığı dönemde askeri gücü oldukça zayıftı. Ancak zamanla topladığı insanlarla birlikte ordusu büyüdü ve savaş teknikleri gelişti. Mahdi’nin özellikle savaş işaretleri veren havai fişekler kullanması ve İngilizlerin buna karşılık verememesi, Mahdi’nin askeri başarısında etkili oldu. Ayrıca, Mahdi’nin halktan aldığı destek de oldukça önemliydi. Halk, İngiliz işgaline direnerek Mahdi’ye destek oldu. Tüm bu faktörler bir araya gelince, Mahdi ve takipçileri İngilizlere karşı birçok zafer kazandılar.

  • Mahdi’nin askeri gücü arttı
  • Savaş teknikleri gelişti
  • Havai fişekler kullanımı
  • Halk desteği
  • Birçok zafer kazanıldı

El Obeid Kuşatması

El Obeid Kuşatması, İngilizlerin Sudan’ı ele geçirme savaşında önemli bir dönüm noktasıdır. 1883’te, Batı Sudan’da bulunan El Obeid kasabası, İngiliz birliklerine merkez üssü olarak hizmet ediyordu. Ancak, Sudan lideri Mahdi, İngilizleri bölgeden çıkarmak için bir dizi saldırı ve kuşatma başlattı.

El Obeid de Mahdi’nin hedeflerinden biriydi ve 1883 yılında şehre saldırdı. İngiliz savunması zayıftı ve şehir düşürüldü. İngiliz askerleri, Mahdi’nin adamlarına teslim oldu. Bu olay İngilizlerin güçsüz olduğunu ve Sudan’ı ele geçirmek için daha fazla çaba göstermeleri gerektiğini göstermiştir.

El Obeid Kuşatması, İngilizlerin Sudan’da karşılaştığı zorlukları ve Mahdi’nin güçlerini göstermesi açısından önemlidir. Bu olay, İngilizlerin Sudan’ı ele geçirme planlarına bir darbe vurdu ve İngilizlerin, Mahdi ve onun takipçilerine karşı daha kararlı bir şekilde hareket etmeleri gerektiğini fark etmelerine sebep oldu.

Khartum Kuşatması

İngilizlerin savunmasız kaldıkları bir diğer önemli nokta ise başkent Khartum’du. Mahdi, İngilizlerin kontrolündeki Khartum’u kuşatarak, General Charles Gordon’un ölümüne sebep oldu. İngiliz hükümeti, General Gordon’u kurtarmak için seferber oldu, ancak zamanında harekete geçilemedi. Mahdi’nin askeri gücü, İngilizlerin savunmasını yıkmayı başardı ve General Gordon kuşatmanın son günlerinde öldü. Bu olay, İngiliz halkı arasında büyük bir infiale neden oldu ve İngiliz hükümeti Sudan’ı geri almak için daha güçlü bir müdahale yapmak zorunda kaldı.

İngilizlerin Müdahalesi

İngilizlerin Sudan’a yönelik müdahalesi, Mahdi’nin zaferleri karşısında İngiliz hükümeti harekete geçti. 1896’da, General Herbert Kitchener idaresindeki İngiliz ordusu Sudan’a girdi. Kitchener, modern askeri teçhizat kullanarak Sudan askerlerine karşı üstün bir avantaj elde etti. Mahdistleri yavaş yavaş geri çekilmeye zorlayarak, 2 Eylül 1898’de gerçekleşen Omdurman Muharebesi’nde kesin bir zafer elde etti.

İngilizlerin bu zaferi, Mahdizm’in neredeyse bütün gücünü kırdı. Mahdi, savaşın ardından öldü ve Sudan’da yeni bir dönem başladı. Ancak, İngiliz sömürge yönetimi altındaki Sudan’da hala gerginlikler ve ayaklanmalar yaşandı. Sudanlı liderler, ülkelerinin kontrolünü ele geçirmek için mücadelelerine devam ettiler.

Savaşın Sonrası

Savaş sonrasında İngilizler Sudan’ı işgal etti ve ülke İngiliz sömürgesi haline geldi. Ancak Mahdizm’in etkisi hala devam ediyordu ve bazı bölgelerde halk Mahdi takipçisi olarak kalmaya devam etti. Sudan, II. Dünya Savaşı sırasında da İngilizler tarafından kullanıldı.

Ancak 1956 yılında Sudan, İngiliz hakimiyetinden kurtularak bağımsız bir devlet oldu. Ancak bağımsızlık sonrası dönemde de ülkede hala siyasi ve etnik çatışmalar yaşandı.

1969 yılında askeri darbeyle iktidara gelen Caffar Numeyri, ülkede otoriter bir yönetim kurdu ve İslami giyim, davranış gibi konularda kısıtlamalar getirdi. Bu durum ülkede hoşnutsuzluğa neden oldu ve 1983 yılında İslamiye Yasası’nın kabul edilmesi sonrası güney Sudan’da sivil savaş başladı.

Güney Sudan Kurtuluş Hareketi ve diğer muhalif gruplar, Numeyri’ye karşı mücadele etti. 1991 yılına kadar savaş devam etti ve yaklaşık 1.5 milyon kişi hayatını kaybetti. Ancak 2005 yılında barış anlaşması imzalandı ve 2011’de Güney Sudan bağımsız bir devlet olarak ayrıldı.

Yorum yapın