Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun Tarihi

Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Türk Oğuz kabilesinin Selçuklu boyu ile ilişkili olan bir devlettir. Selçuklu Türkleri, İran’da yaşayan Gazneli hükümdarlarına karşı isyan etmişler ve böylece Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun temelleri atılmıştır.

İmparatorluğun yükselişi, Tugrul Bey, Alparslan ve Melikşah dönemlerinde gerçekleşmiştir. İmparatorluk, Horasan, Irak, Suriye, Anadolu ve Mısır gibi birçok bölgeyi fethetmiş ve İslam dünyasında büyük bir etki yaratmıştır. Ayrıca, imparatorluğun sanatı da gelişmiştir. Matematik, astronomi, tıp, mimari, çiniler ve hat sanatı gibi birçok alanda eserler verilmiştir.

İmparatorluğun sultanlar dönemi, Melikşah’ın ölümünden sonra başlayan iktidar mücadeleleri ve taht kavgaları ile tanınır. Bu mücadeleler, imparatorluğun zayıflamasına ve sonunda parçalanmasına yol açmıştır.

Batıda Haçlı Seferleri, Moğol istilası ve iç ayaklanmalar sonucu imparatorluğun düşüşü gerçekleşmiştir. Bu olayların etkisiyle imparatorluğun gücü azalmış ve beylikler oluşmaya başlamıştır. Sonrasında ise Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişi gerçekleşmiştir.

Kökleri

Büyük Selçuklu İmparatorluğu, 11. ve 12. yüzyıllarda var olan önemli Türk-İslam devletlerinden biridir. Imparatorluğun kökleri, Türk Oğuz kabilesinin Selçuklu boyu ile ilişkilidir. Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun doğuşu, Selçuklu beylerinin bölgede Moğol istilası öncesindeki dönemdeki faaliyetleriyle başlamıştır. Selçuklu beyleri, Büyük İslam Selçuklu Devleti’nin öncüsü olan Oğuz Kağanlığı’nın torunlarıdır. İmparatorluğunun temelleri Toghrıl Bey tarafından attıktan sonra, Alp Arslan ve Melikşah gibi büyük sultanlar döneminde genişlemesi gerçekleştirilmiştir. Büyük Selçuklu İmparatorluğu, özellikle İslam dünyasında önemli bir etki yarattı ve aynı zamanda mimaride, matematik, astronomi, tıp, çini ve hat sanatı gibi dallarda büyük ilerlemeler sağladı.

Yükselişi

Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun yükselişi, Tugrul Bey dönemiyle başlar. Tugrul Bey’in 1055 yılında Bağdat’ı fethetmesi, halife tarafından kendisine verilen unvanla Selçuklu Devleti’nin İslam dünyasındaki önemli bir güç haline gelmesini sağlar.

Tugrul Bey’in ölümünden sonra tahta geçen Alparslan, 1071 yılında Malazgirt Savaşı’yla Bizans’a karşı zafer kazanır ve Anadolu’yu Selçuklu topraklarına katarak imparatorluğun genişlemesine katkı sağlar. Ardından tahta geçen Melikşah, imparatorluğun en güçlü dönemlerini yaşar. Melikşah döneminde imparatorluğun sınırları Horasan’dan Anadolu’ya, Irak’tan Suriye’ye dek genişler. Bu arada İslami sanatta da birçok gelişme yaşanır ve şaheserler ortaya çıkar.

  • Bu dönemde İslam mimarisi özellikle cami inşaatı ve Selçuklu sarayları ile en yüksek noktasına ulaşmıştır.
  • Ayrıca Selçuklu dönemi, Türk hat sanatı ve çini sanatı açısından da oldukça hareketli bir dönemdir.
  • Matematik ve astronomi alanlarında da önemli gelişmeler kaydedilmiş, tıp alanındaki çalışmalar da oldukça başarılı sonuçlar vermiştir.

Sonuç olarak, Tugrul Bey, Alparslan ve Melikşah yönetimindeki Selçuklu İmparatorluğu, İslam dünyasında ve sanat dünyasında yüksek bir itibara sahip olarak genişledi ve önemli başarılara imza attı.

Fethedilen topraklar

Büyük Selçuklu İmparatorluğu, tarihte özellikle İslam dünyasında büyük bir etkiye sahipti. İmparatorluk toprakları, bugünkü Türkiye, İran, Irak, Afganistan, Suriye ve Mısır gibi geniş bir bölgeyi kapsıyordu. Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun, Horasan, Irak, Suriye, Anadolu ve Mısır gibi toprakları fethetmesi, imparatorluğun yükselişinde önemli bir rol oynamıştır. Bu fethedilen bölgeler imparatorluk için stratejik önem taşımıştır.

Özellikle Anadolu Selçuklu Devleti’nin yayılmasında Anadolu topraklarının fethi büyük bir önem taşıyordu. Devletin kurucusu olan Tuğrul Bey, önce Horasan’ı fethetti ve ardından Irak’ı ele geçirdi. Daha sonra amcası Çağrı Bey ile birleşerek Bağdat’ı fethetti. Alparslan döneminde Büyük Selçuklu İmparatorluğu, Anadolu ve Suriye’yi fethetti. Anadolu’da fethedilen bölgeler, Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurulmasında etkili oldu.

İmparatorluğun fethettiği diğer topraklar arasında Mısır ve Suriye vardı. Suriye’nin fethi, Haçlı Seferleri’nin başlamasına ve Kudüs’ün geri alınmasına kadar uzanan süreçte büyük bir öneme sahipti. Selçuklu İmparatorluğu döneminde sanatın ve bilimin de geliştiği söylenebilir. İmparatorluk, mimari, matematik, tıp ve çini sanatı gibi dallarda da büyük bir gelişme kaydetti.

  • Horasan
  • Irak
  • Suriye
  • Anadolu
  • Mısır

Anadolu Selçuklu Devleti

Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun en önemli parçalarından biri olan Anadolu Selçuklu Devleti, 1077 yılında Tuğrul Bey’in kardeşi olan Süleyman Şah’ın oğlu Kılıç Arslan tarafından kuruldu. Devlet, Sultan Alparslan’ın Malazgirt Savaşı’ndaki zaferinden sonra Anadolu’yu fethettikten sonra daha da güçlendi.

Anadolu Selçuklu Devleti’nin en büyük zaferleri arasında Antakya’da yapılan Haçlı Seferleri’ni geri püskürtmek, Selçuklu İmparatorluğu’nun Suriye ve Mısır valisi olan Karatay Han’ın önderliğinde Akdeniz’e inmek ve Bizans İmparatorluğu ile yapılan savaşlarda zafer elde etmek sayılabilir.

Anadolu Selçuklu Devleti, Selçuklu İmparatorluğu’ndan ayrı bir devlet olarak 1307 yılına kadar varlığını sürdürdü. Ancak Moğol istilası’nın ardından zayıflayan Anadolu Selçuklu Devleti’ne Sivas’ta yapılan Kösedağ Savaşı sonrası iyice çöküş dönemi başladı. Selçuklu İmparatorluğu’nun diğer bölgeleri gibi Anadolu Selçuklu Devleti de Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişiyle tarih sahnesinden çekildi.

Bilim ve Sanat

Büyük Selçuklu İmparatorluğu, sadece askeri güce değil, aynı zamanda bilim ve sanatta da yüksek bir seviyeye sahipti. İmparatorlukta matematik, astronomi, tıp, mimari, çiniler ve hat sanatı gibi dallarda önemli gelişmeler kaydedilmiştir.

Matematik alanında, cebir ve trigonometri dallarında büyük ilerlemeler kaydedildi. Astronomide ise, gözlemevleri inşa edildi ve gökyüzündeki yıldızların hareketleri incelendi. Tıp alanında, özellikle hastaneler yapılıp, Avrupa’ya ilham kaynağı olacak tıbbi çalışmalar yapıldı.

Sanatta ise, mimaride Selçuklu üslubu geliştirildi. Camiler, medreseler ve saraylar gibi yapılar, ince işçilikleri ve çinileri ile öne çıktı. Ayrıca, hat sanatı da önemli bir yere sahipti. Özellikle, Selçuklu döneminde oluşan ve Arap harflerinin kullanıldığı “nasht” yazısı, özellikle Kuran nüshalarında ve dekoratif amaçlı eserlerde yoğun olarak kullanıldı.

Bilim ve sanatın yanı sıra, Selçuklu İmparatorluğu, edebiyat alanında da oldukça zengin bir kültür oluşturmuştur. Divan edebiyatının temelleri, Selçuklu döneminde atılmıştır. Bu dönemde, Fuzuli, Şeyh Galip ve Neşati gibi önemli şairler yetişmiştir.

Sultanlar dönemi

Melikşah’ın ölümünden sonra Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun yönetiminde çekişmeler yaşanmaya başladı. Melikşah’ın ölüm haberini alan oğlu Mahmud, babasının vasiyetini yerine getirerek tahtın başına geçti. Ancak Selçuklu Beyleri, Sultan Mahmud’un darbeyle tahta geçmesine karşı çıktılar ve Tughrıl Beg’in kardeşi Kutalmışoğlu Suleyman Şah’ın tahta çıkmasını istediler.

Sultan Mahmud’un güçlü bir ordu kurarak isyanları bastırması sonucu Kutalmışoğlu Suleyman Şah tahttan vazgeçerek yerine Mahmud’u geçirdi. Ancak bu mücadeleler, imparatorluğun içerisindeki karışıklıkların artmasına neden oldu.

İmparatorluğun ,üst düzey yöneticileri arasında başlayan siyasi ve askeri mücadeleler, Selçuklu Devleti’nin zayıflamasına sebep oldu. Bu dönemde ortaya çıkan karışıklıklar, güçlü devletlerin Büyük Selçuklu İmparatorluğu’na karşı saldırmasına neden olarak imparatorluğun güçsüzleşmesine sebep oldu.

Düşüşü

Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun düşüşü, çeşitli nedenlerden dolayı gerçekleşmiştir. Bunlardan biri, 1096-1270 yılları arasında gerçekleşen Haçlı seferleri olmuştur. Haçlılar, İstanbul’un düşmesinden önce Antakya, Kudüs ve Baalbek gibi önemli yerleri ele geçirdi. Bu durum, imparatorluğun sınırlarının daralmasına sebep oldu.

Ayrıca, Harezmşahlar Devleti’ne yapılan saldırı sonucu Moğolların Selçuklu İmparatorluğu’na girmesi de imparatorluğun zayıflamasında etkili oldu. Moğol istilası sonrasında, Selçuklu İmparatorluğu’nun fethedilen bölgelerindeki varlığı sona erdi.

Ayrıca, iç isyanlar da imparatorluğun zayıflamasına sebep oldu. Kervan, Afşin ve Baba İshak gibi isyanlar, imparatorluğun içindeki huzursuzlukları artırdı.

Tüm bu nedenler sonucunda Büyük Selçuklu İmparatorluğu zayıfladı ve parçalandı. Yerine, Anadolu’da kurulan beylikler ve ardından yükselen Osmanlı İmparatorluğu geldi.

Batıda Haçlı Seferleri

Batıda Haçlı Seferleri, Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun zayıflaması ve bölgesel liderlerin ortaya çıkması fırsatıyla, Haçlılar tarafından gerçekleştirilen askeri harekatlardır. İstanbul’un düşmesi öncesinde gerçekleştirilen bu seferlerin amacı, Kudüs ve Doğu Akdeniz bölgesinin kontrolünü ele geçirmekti. Antakya, Kudüs ve Baalbek gibi şehirlerin ele geçirilmesiyle birlikte Haçlılar, bölgedeki Hristiyan nüfusu destekledi ve Müslümanların topraklarına yayılmaya başladı.

Seferlerin başarısız olması, Haçlılarla selçuklu orduları arasındaki çatışmalarda büyük kayıplar verilmesi ve Haçlı Devleti’nin kurulması Büyük Selçuklu İmparatorluğu’nun zayıflamasına neden oldu. Bunun sonucunda, imparatorluğun toprakları büyük ölçüde azaldı ve Moğol istilası sırasında imparatorluk tamamen yıkıldı.

  • Endülüs
  • Antakya
  • Kudüs
  • Baalbek

Batıda Haçlı Seferleri, sadece askeri harekatlardan ibaret değildi. Aynı zamanda, Batı’da yaşayan Hristiyanların üzerinde de büyük bir etkisi oldu. Bu seferler, Batı’da Hristiyanlar arasında birlik ve dayanışma duygusu uyandırdı. Sonuç olarak, Avrupa’da birçok Avrupalı asker, Müslümanların bulunduğu bölgelere gitmeye hazır oldukları Cruzadas (Haçlı Seferleri) kavramını benimsedi.

Moğol İstilası

Bir zamanlar Selçuklu İmparatorluğu’nun en önemli düşmanı olan Moğollar, Harezmşahlar Devleti’ne yapılan saldırı sonucu imparatorluğun topraklarına girdi. Selçuklu hükümdarı Alparslan’ın torunu olan Sultan II. İzzeddin Keykavus, Moğol İmparatorluğu ile barış yapmak istedi ancak başarısız oldu.

Ayrıca Moğol İmparatorluğu’nun, Selçuklu İmparatorluğu’nun Türkmenlerinin bulunduğu topraklarında hak iddia etmesi, Selçuklu sultanlarını tedirgin etmişti. Bu nedenle, Selçuklu hükümdarı III. Alaeddin Keykubat, Moğollarla savaştı ancak bu savaşta yenildi. Moğollar, Anadolu’da büyük bir yıkıma neden oldu ve Türkmenlerin bir kısmı, Anadolu Selçuklu Devleti’nin sınırları içine göç etmek zorunda kaldı.

Moğol İstilası, imparatorluğun zayıflamasına ve parçalanmasına neden oldu. Ancak, Selçuklu hükümdarları Moğol İmparatorluğu ile antlaşmalar imzalayarak, imparatorluğun batı kesimini korumayı başardılar. Bu sayede, Anadolu Selçuklu Devleti bir süre daha ayakta kalmayı başardı.

İç ayaklanmalar

11. yüzyılın sonlarına doğru, Selçuklu İmparatorluğu’nda iç karışıklıklar baş gösterdi. Bu dönemde Kervan, Afşin ve Baba İshak gibi isyanlar yaşandı. Kervan İsyanı, Saltuklular’ın lideri Kervan Bey’in Ötüken Türkleri’nden gelen destekle Selçuklu İmparatorluğu’na karşı başlattığı bir ayaklanmaydı. İsyanın bastırılması sonrasında, Selçuklu İmparatorluğu’nun Bozkır Türkleri’yle olan ilişkileri zayıfladı.

Afşin İsyanı, Halep Emiri’nin Bizans İmparatorluğu’yla işbirliği yaparak Selçuklu İmparatorluğu’na karşı savaş açması sonucu başladı. İsyanın lideri Afşin Bey, Bizans İmparatorluğu’ndan da destek alarak birçok şehri ele geçirdi. Ancak, sonrasında Selçuklu güçleri tarafından mağlup edilerek isyan bastırıldı.

Baba İshak İsyanı ise, Safevi dervişlerinin önderliğinde başlatıldı. İsyanın lideri Baba İshak, halk arasında yayılan söylentilere göre peygamber soyundan gelme iddiasında bulunuyordu. İsyanın amacı, Selçuklu İmparatorluğu’ndaki Büyük Türkmen Beyliği’nin lideri olmaktı. Ancak, isyan başarısızlıkla sonuçlandı ve Baba İshak idam edildi.

Sonrası

Selçuklu İmparatorluğu, Moğol istilası ve iç karışıklıklar nedeniyle zayıfladı ve 13. yüzyılın sonlarında yıkıldı.

Yıkılmasının ardından, Anadolu’da birçok beylik kuruldu. Bunların arasında en güçlüleri Karamanoğulları, İlhanlılar ve Germiyanoğulları idi. Ancak Osmanlı Beyliği’ndeki yükseliş hızlıydı ve kısa sürede diğer beylikleri kontrol altına alarak Osmanlı İmparatorluğu’nu kurdu.

Osmanlı İmparatorluğu, Selçuklu İmparatorluğu’nun yerine geçerek, Anadolu’da ve Ortadoğu’da hakimiyet kurdu ve altı yüzyıl boyunca varlığını sürdürdü. Selçuklu İmparatorluğu’nun ardından kurulan beylikler, Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişine katkıda bulundu, ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun büyüklüğü ve gücü dünya tarihinde eşsizdir.

Yorum yapın