Süveyş Krizi, 1956 yılında Mısır’daki milliyetçi hareketin Süveyş Kanalı’nı millileştirmesiyle başlayan bir krizdir. Bu adım, İngiliz ve Fransız şirketlerinin çıkarlarına zarar verdi. İsrail’in Mısır’a saldırmasının ardından İngiltere ve Fransa da harekete geçti. Ancak bu durum, ABD ve Sovyetler Birliği’nin müdahaleleriyle son buldu. Kriz sonucunda Mısır, kanalın kontrolünü elinde tuttu ve ülkedeki milliyetçi harekete bir destek sağlandı. Bu kriz, dünya tarihinin en önemli krizleri arasında yer almaktadır ve dönemin uluslararası ilişkilerinde önemli değişikliklere neden oldu.
Krize Giden Süreç
Süveyş Krizi’nin başlamasına neden olan süreç oldukça karmaşık ve uzun bir dönemin sonucunda ortaya çıktı. İngiltere’nin Mısır’dan çekilmesi ve Süveyş Kanalı’nın millileştirilmesi, krize giden süreçte önemli etkenlerden biriydi. Büyük Britanya, süren işgalin ardından 1952’de Mısır’dan çekildi. Ancak, İngilizler’in Kanal Bölgesi’ndeki askeri varlığını sürdürmesi baskı unsuru haline geldi. 1956 yılında ise Süveyş Kanalı’nın millileştirilmesi, krizin patlak vermesine neden olan olaylardan biriydi. Bu durum, İsrail, İngiltere ve Fransa’nın tepkisine neden oldu ve süreç krize yol açtı.
Olay | Açıklama |
---|---|
İngiltere’nin Çekilmesi | Mısır’da yaygın anti-Britanya hissiyatı İngilizler’in çekilmesine neden oldu. |
Süveyş Kanalı’nın Millileştirilmesi | Mısır hükümeti, Süveyş Kanalı’nın millileştirilmesi kararı aldı ve uluslararası krize yol açtı. |
Krizin Patlak Verişi | İsrail’in Mısır’a saldırması üzerine Fransa ve İngiltere harekete geçti ve krize neden oldu. |
Krize giden süreçte İngiltere’nin millileştirilen kanalın kendilerine ait olduğunu iddia etmesi, Mısır’ın kanalın omurgası olan başkanlık makamını kapatması gibi çeşitli olaylar da krize malzeme oldu. Bu karmaşık süreçte ilk etapta birçok uluslararası çözüm denendi ancak krize uzun süre çözüm getirilmedi.
Krizin Patlak Verişi
Süveyş Krizi, İsrail’in Mısır’a saldırmasıyla patlak vermiştir. İsrail, Sina Yarımadası’nın kontrolünü ele geçirmek amacıyla Mısır’a saldırmıştır. Bu saldırı sonrasında İngiltere ve Fransa, Süveyş Kanalı’nın millileştirilmesini bahane ederek harekete geçmiştir. Mısır’daki krize müdahale için İngiliz ve Fransız güçleri, kanalı ele geçirmek üzere Sina Yarımadası’na asker çıkartmıştır. ABD, BM ve diğer ülkeler krize diplomasi yoluyla müdahale etmiş ve savaşın önüne geçilmiştir. Kriz sonucunda İngiltere ve Fransa, BM’nin aldığı kararlar uyarınca geri çekilmek zorunda kalmıştır.
Uluslararası Tepkiler
1956 yılında yaşanan Süveyş Krizi, sadece Mısır, İsrail, Fransa ve İngiltere arasında bir çatışma değildi. Diğer ülkeler ve uluslararası örgütler de olaya dahil oldu. Kriz karşısında Birleşmiş Milletler, İngiltere, Fransa ve İsrail’e karşı açıkça tavır alarak ateşkes ilan edildiğini açıkladı. ABD ise sonrasında İsrail’den geri çekilmesini talep etti ve İsrail’e uluslararası baskı yaptı. Sovyetler Birliği ise krizin başlamasıyla birlikte Mısır’ı desteklediklerini açıkladı. Kriz karşısında uluslararası toplumun gösterdiği tepkiler, kriz sonucunu etkileyen en önemli faktörlerden biri oldu.
- Birleşmiş Milletler’in aldığı kararlar, olaya çözüm bulunmasında etkili oldu.
- ABD’nin İsrail’e yönelik baskısı, savaşın uzamasını engelledi.
- Sovyetler Birliği’nin Mısır’ı desteklemesi, olayın uluslararası boyutunu artırdı.
- Diğer ülkelerin aldığı tavır, krize etkili olan faktörler arasında yer aldı.
ABD’nin Diplomatik Müdahalesi
ABD’nin Sovyetler Birliği’nin müdahalesi tehdidinin ardından krize diplomatik bir çözüm bulmak istemesi, ABD Başkanı Eisenhower’ın kararlarında etkili oldu. Eisenhower, Birleşmiş Milletler’de askeri harekatı reddeden bir karar tasarısı sunarken, krize barışçıl bir çözüm bulunması için Fransa, İngiltere ve İsrail’in kanalı kapatmaları talimatını verdi. ABD ayrıca, Mısır’ın ülkesindeki Sovyet askeri danışmanlarını geri çekmesi ve Birleşmiş Milletler gözetiminde kanalı açması için baskı yaptı.
ABD’nin diplomasi yoluyla krize müdahalesi, Fransa ve İngiltere’nin askeri müdahalesine gerek kalmadan krizin sona ermesine yardımcı oldu. Kriz sonrasında, ABD’nin İngiliz ve Fransız askeri harekatına karşı muhalefeti, Ortadoğu’da ABD’nin İsrail’e olan yakınlığını artırdı.
Birleşmiş Milletler’in Rolü
BM Güvenlik Konseyi, Süveyş Krizi’ne müdahale etmek için harekete geçti. Kriz sırasında BM, Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü, Arap Birliği ve diğer uluslararası örgütler, krizin hızlı bir şekilde çözülmesi için çalışmalar yürüttü. BM Güvenlik Konseyi, her iki tarafı ateşkes ilan etmeye ve askerlerini geri çekmeye çağıran bir karar aldı. Bu karar, krizin önlenmesine yardımcı oldu. Ancak İngiliz ve Fransız hükümetleri kararın uygulanmasına karşı çıktılar ve bunun sonucunda BM, proaktif bir şekilde hareket etmek zorunda kaldı. BM’nin krize müdahalesi ile Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararlar, krizin hızlı bir şekilde çözülmesine yardımcı oldu ve bugüne kadar etkisini sürdürüyor.
Krizin Sonuçları
Süveyş Krizi, Ortadoğu’nun tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Kriz, İngiltere’nin Mısır’dan çekilmesi, Süveyş Kanalı’nın millileştirilmesi ve İsrail’in Mısır’a saldırması sonucu patlak vermiştir. Kriz nedeniyle İngiltere ve Fransa, stratejik çıkarlarına zarar veren millileştirme kararı nedeniyle Mısır’a saldırmıştır. Ancak ABD ve Sovyetler Birliği, krize karşı çıkmış ve İngiltere, Fransa ve İsrail’in saldırısını durdurmuştur.
Kriz sonucunda İngiltere, Fransa ve İsrail kayıp yaşamıştır. ABD ve Sovyetler Birliği, krize müdahaleleriyle güç kazanmıştır. Ortadoğu’da siyasi ve sosyal değişiklikler ise kaçınılmaz olmuştur. Ayrıca Süveyş Krizi, Arap milliyetçiliğini güçlendirmiş ve İsrail’in güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturmuştur.
İkinci Süveyş Krizi, Mısır’ın Süveyş Kanalı’nı kapatması, İsrail’in Mısır’a saldırması ve krize neden olan olaylar sonucu patlak vermiştir. Kriz sonrasında taraflar kayıp yaşamıştır. Ancak kriz, Ortadoğu’da mevcut düzeni değiştirmiştir. Özellikle İsrail’in bölgedeki konumu daha da zayıflamıştır ve Mısır’ın liderliği Arap dünyasında kabul görmüştür.
İkinci Süveyş Krizi
İlk Süveyş Krizi’nden 11 yıl sonra ortaya çıkan ikinci kriz, Mısır’ın Süveyş Kanalı’nı kapattığını açıklamasıyla patlak verdi. İsrail, Mısır’a saldırdı ve Sina Yarımadası’nın kontrolünü ele geçirdi. Ardından İngiltere ve Fransa da İsrail’i destekleyerek Mısır’a müdahale etti. Sovyetler Birliği, Mısır’ın yanında yer aldı ve Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Fransa’nın müdahalesini durdurmak amacıyla diplomatik girişimlerde bulundu. Nihayetinde kriz çözüldü ve İsrail’in işgal ettiği topraklar geri verildi. Ancak bu krizin sonucunda Ortadoğu’daki siyasi ve sosyal değişimler devam etti.
Mısır lideri Cemal Abdülnasır, Siyonist hareketin güçlenmesinden dolayı Mısır-Mısır Kanalı sözleşmesini askıya aldı. Ardından İsrail ve Batı ülkeleri, ekonomik çıkarlarını korumak için Mısır’ın belirlediği transit ücretlerine karşı çıktı. Bu durum, İsrail’in düzenlediği savaş operasyonuna neden oldu. İngiltere ve Fransa da bu fırsattan yararlanarak Mısır’a müdahale etti. Sovyetler Birliği, Mısır’a destek verdi ve Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Fransa’nın müdahalesini durdurmak için diplomatik girişimlerde bulundu.
Krizin sonucunda, İsrail Sina Yarımadası’nı ele geçirdi ve daha sonra geri vermek zorunda kaldı. Ayrıca, Batılı güçlerin müdahalesi Mısır’da halkın milliyetçi tepkisine neden oldu ve Abdülnasır’ın otoritesini güçlendirdi. İsrail ise bu kriz sonrasında güvenlik endişeleri nedeniyle daha büyük bir askeri varlığa sahip olmak zorunda kaldı.
Arka Plan ve Nedenler
Süveyş Krizi’nin ardından 1967 yılında ikinci bir kriz yaşandı. Mısır, İsrail’e saldırmış ve İsrail de Mısır’a karşı bir saldırı başlatmıştı. Bu gelişmeler sonucunda Mısır, Süveyş Kanalını kapatmış ve İsrail’e sınırlarını kapattı. Bu olaylar birçok ülkenin dahil olduğu bir askeri çatışmaya yol açtı. Krize neden olan olaylardan bir diğeri de, Mısır’ın Filistinlilere destek olması ve Filistinlilerin İsrail’e karşı savaşmasına yardımcı olmasıydı. Bölgede artan gerilim sonucunda, İsrail sınırlarını genişletti ve yeni topraklar ele geçirdi. Bu gelişmeler, Ortadoğu’da giderek artan bir gerilimi tetikledi.
Krizin Sonuçları
Krizin sonuçları, çatışma tarafları için kayıplar ve kazanımlarla doluydu. İngiltere ve Fransa, politik prestij ve kredi kaybettiler. Sovyetler Birliği ise, Ortadoğu’daki etkisini arttırdı. ABD, krize diplomasi yoluyla müdahale ederek bölgelerarası liderlik pozisyonunu güçlendirdi.
Mısır, Süveyş Krizi sonrasında ulusal gururu yeniden kazandı ve lideri Gamal Abdülnasır, pan-Arabizmin lideri olarak statüsünü güçlendirdi. Kriz, Ortadoğu’daki güç dengelerinin değişmesinde önemli bir rol oynadı. Kanalın millileştirilmesi, üçüncü dünya ülkeleri için bir ilham kaynağı haline geldi.
İkinci Süveyş Krizi ise Mısır için bir fiyaskoydu. İsrail, askeri açıdan büyük bir galibiyet kazandı ve bölgedeki askeri üstünlüğünü güçlendirdi. Mısır siyasi, ekonomik ve askeri sistemi için zayıf kaldı ve bu durum, Mısır’ın bölgedeki önemli oyuncular arasından düşmesine neden oldu. Kriz, bölgedeki gerilimi arttırdı ve İsrail-Arap ilişkilerinin daha da kötüleşmesine yol açtı.
Krizin sonuçları Ortadoğu’da siyasi ve sosyal değişimlere neden oldu. İsrail’in askeri zaferi ve Mısır’ın zayıflığı, daha sonra gerçekleşen altı gün savaşı ve Arap-İsrail çatışmalarının devamında etkili oldu. Kriz, bölgedeki gerilimi arttırarak Avrupa imparatorlukları döneminden kalma sömürgecilik kalıntılarına karşı birlik ve bağımsızlık mücadelesi yürüten ülkeler için bir ilham kaynağı oldu.