Bilim ve teknoloji dünyası, erkek ağırlıklı bir sektör olarak bilinir, ancak kadınların da bu dünyada önemli contribütions yaptığını biliyor muydunuz? Bu makalede, kadınların bilim ve teknoloji dünyasındaki öncü isimlerine odaklanacağız. Bu kadınlar, kariyerleri boyunca inovasyonun öncüsü oldular ve geleceğin teknolojik gelişiminde büyük etkileri oldu.
Farklı alanlarda başarılı olan birçok kadın bilim insanı bulunmaktadır, ancak burada ele aldığımız birkaç isim, bilim ve teknoloji dünyasında çığır açan çalışmalarıyla dikkat çekmektedir. Aralarında 2 kez Nobel ödülü kazanan ilk kadın bilim insanı Marie Curie, NASA matematikçisi Katherine Johnson, ilk bilgisayar programcısı kabul edilen Ada Lovelace ve fotonik alanındaki çalışmalarıyla tanınan Dr. Shirley Ann Jackson gibi isimler yer almaktadır.
Bu öncü kadınların çalışmaları, daha fazla kadının bu sektörde yer alması ve gelişmesi için ilham kaynağıdır. Ayrıca, bu isimlerin başarıları, tarihe damga vurmuş birçok erkek bilim insanı kadar önemlidir. Feminizmin yükselişi ile birlikte, kadınların bilim ve teknoloji dünyasındaki varlığı daha da ön plana çıkmaktadır.
Bu makale, kadınların bilim ve teknoloji alanındaki rollerini vurgulamak ve onların çalışmalarına saygı göstermek için yazılmıştır. Bu kadınların başarıları, bilim ve teknoloji dünyasındaki adaleti ve eşitliği mümkün kılmak için yol gösterici olmaya devam etmektedir.
Marie Curie
Marie Curie, bilim dünyasının en önde gelen kadın figürlerinden biridir. İlk olarak, radyoaktivitenin keşfi ve çalışmasıyla ilgili yaptığı araştırmalarıyla tanınır. Bu çalışmalar ona Nobel Fizik ödülü kazandırdı. Ancak Marie Curie ikinci Nobel ödülünü, kimya alanındaki çalışmalarından dolayı aldı. Radyoaktif elementleri, radyum ve polonyum’u keşfetmesi ve bu elementlerin özelliklerini incelemesi ona Nobel Kimya Ödülü’nü kazandırdı. Curie, bilime katkıları nedeniyle başka birçok ödül kazandı ve kadınların bilim dünyasındaki yerini belirlemede önemli bir figürdür.
Katherine Johnson
Katherine Johnson, NASA’da çalışan bir matematikçiydi. Johnson, NASA’nın önemli projelerinde yer aldı ve çalışmaları sayesinde uzay keşfinde büyük bir etki yarattı. İlk olarak, Apollo 11 projesindeki yer hesaplamalarında önemli bir rol oynadı. Daha sonra, uzay mekiği yolculuklarında kullanılan hesaplayıcıların tasarımı konusunda çalıştı ve cihazların daha doğru ve güvenilir hale gelmesini sağladı. Bunun yanı sıra, Johnson geri dönüşüm cihazını keşfetti ve uzay keşfinde atık yönetiminde büyük bir rol oynadı. Johnson, NASA’daki çalışmaları için Başkan Obama tarafından Freedom Madalyası ile ödüllendirildi ve NASA’da birimlerin isimlendirilmesine layık görüldü. Yaşamı boyunca, bilim ve matematik alanında kadınların öncü isimleri arasında yer aldı ve çalışmalarıyla gelecekteki nesiller için bir ilham kaynağı oldu.
Geri dönüşüm cihazı
Katherine Johnson, bilim ve teknolojinin öncü kadınlardan biridir. NASA’da matematikçi olarak çalışan Johnson, Apollo 11 projesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu projede görevi, uzay aracının yörüngesini hesaplamak ve roketin geri dönüş yolculuğu için bir program hazırlamaktı. Johnson, geri dönüş yolculuğunda cazibeyi hesaplamak için bilgisayarın hatalı olduğunu fark etti ve kendi hesaplamalarını kullanarak astronotların güvenli şekilde geri dönmesini sağladı. Ayrıca, Johnson, suyun yörüngede nasıl davrandığını araştırdı ve astronotların idrarlarını geri dönüştürecek bir cihaz geliştirdi. Bu cihaz, uzayda ihtiyaç duyulan suyu geri dönüştürmek için kullanılmaktadır. Bu başarılı çalışmalar, Johnson’ın bilim dünyasında hak ettiği yeri almasını sağladı.
Hesaplayıcıların kullanımı
Katherine Johnson, NASA’da çalışırken, uzay mekiği yolculuklarında kullanılacak hesaplayıcıların tasarımı üzerinde yoğunlaştı. Hesaplayıcılar, uzay yolculuklarında kritik önem taşımaktadır ve tamamen doğru sonuçlar vermelidirler. Katherine Johnson, hesaplayıcıların tasarımı ve kullanımı hakkında teknik bilgi birikimini kullanarak, havacılık endüstrisi için önemli bir katkı sağladı. Yaptığı çalışmalar, uzay yolculuklarında kullanılan hesaplayıcıların daha hassas ve doğru olmasını sağlayarak, uzay keşfini daha güvenli ve sağlıklı hale getirdi.
Onur ve Ödüller
Katherine Johnson, çalışmaları ve katkıları nedeniyle birçok ödüle layık görüldü. Bunlardan bazıları arasında Başkan Obama tarafından 2015 yılında verilen Amerikan Teknoloji ve İnovasyon Madalyası, 2017 yılında Ulusal Havacılık ve Uzay Onur Listesi’ne dahil edilmesi ve NASA’nın en yüksek onuru olan Langley Madalyası yer alıyor. Sağlığının kötüleşmesi nedeniyle Madalya töreninde yer alamayan Johnson, Beyaz Saray’a video mesajıyla teşekkürlerini iletmişti.
Mae Jemison
Mae Jemison, Afrikalı Amerikalı kadınlar arasında uzaya giderek birinci olan kişidir. 1956 yılında Alabama’da doğmuştur ve alanda ilerlemek için erken yaşlarda ilgi göstermeye başlamıştır. Kaliforniya’daki Stanford Üniversitesi’nde biyoloji, kimya, mühendislik, matematik ve fizik gibi birçok alanda çalışarak birçok dereceye sahip oldu.
Jemison, 1992 yılında Endeavour uzay mekiği göreviyle NASA’nın Uzay Tarihi’nde yerini aldı. Bu görev aynı zamanda, uzaya giden ilk Afrikalı Amerikalı kadın olması açısından da tarihi bir öneme sahipti. Onun hareketli kariyerinde, Afrika, Asya, Güney Amerika’da ve Antartika’da çalıştı ve ayrıca TED Konferansları’nda bilim ve teknoloji konularında konuşmalar yaptı.
- Jemison, pek çok sivil görevde de bulundu. Daha önce Peace Corps’ta çalışırken, Kenya’daki sağlık programlarını yönetti. Ayrıca NASA’dan ayrıldıktan sonra, Jemison, özellikle afro-amerikanların uzaya girmesi konusunda teşvik edecek bir girişim olan ‘The Earth We Share’ programını başlattı.
- 1993 yılında, Preiskel Vakfı tarafından Chicago’s Science and Industry Müzesi’nde düzenlenen galada, ‘Michelle Obama ve Oprah Winfrey’ gibi isimlerle ‘Yılın Kadınları’ listesinde yer aldı. 2020 yılında Jemison, Smithsonian Enstitüsü’nün Bilim ve Teknoloji Bölümü Kurulu’na atandı.
Ada Lovelace
Ada Lovelace, bilgisayar dünyasındaki en öncü isimlerden biridir. İngiliz olan Lovelace, 19. yüzyılın başlarında yaşamıştır. Babası, ünlü şair Lord Byron, annesi ise bir matematik tutkunu olan Annabella Milbanke’dir. Ada Lovelace da annesinin matematik sevgisini miras almış, kariyerini matematik ve bilgisayar programlama üzerine kurmuştur.
Ada Lovelace, Charles Babbage ile işbirliği yaparak onun tasarlamış olduğu Analytical Engine adlı mekanik hesap makinesinin programlama işlemlerini gerçekleştirme fikrini ortaya çıkarmış ve bu fikir günümüzde bilgisayar programlamasının temelini oluşturmaktadır. Ada Lovelace, ayrıca bu mekanik hesap makinesi için ilk bilgisayar programını yazmıştır.
Ada Lovelace’ın çalışmaları çok önemlidir ve bilgisayar dünyasındaki öncü kadınlar arasında yer alır. O dönemde erkek egemen bir dünyada başarılarıyla adından söz ettiren Ada Lovelace, günümüzde de örnek alınmaktadır.
Charles Babbage ile işbirliği
Ada Lovelace, Charles Babbage ile yaptıkları işbirliği sayesinde bilgisayar dünyasında önemli bir yer edindi. Lovelace, Babbage’in Analitik Makinesi’nin tasarımında yer aldı ve makinenin çok daha fazlasını yapabileceğini düşünerek, programlamaya yönelik öngörüleri geliştirdi. Bu öngörüler o dönemlerde insanlık için oldukça devrim niteliği taşıyordu.
Lovelace, makinenin tasarım ve kullanımı için fikirlerinin yanı sıra, detaylı bir şekilde belgeler oluşturup, terimleri de açıklayan ilk kişi oldu. Babbage’in makinesi, sadece matematiksel işlemleri yapmak için değil, aynı zamanda baskı için de kullanılabilecekti. Lovelace’in yarattığı programlama kavramları, modern bilgisayar programlama işleminin temelini oluşturdu.
- Lovelace, tarihteki ilk bilgisayar programının yazarıdır.
- Kendisi, Analitik Makine için yazdığı programda, makinenin hesaplamalarının yanı sıra, müzik yapabilme yeteneğini de kullandı.
Mirası
Ada Lovelace bilgisayar dünyasında önemli bir figürdür. Lovelace’ın çizdiği taslaklar, Charles Babbage’in analitik motorunu gerçekleştirmesi için gerekli olan programlama teorisini önemli ölçüde geliştirdi. Bugün onun adı, bir çeşit kodlama dili olan babbage kodu gibi birçok bilgisayar teriminin yanı sıra, bilgisayar dünyasındaki en önemli ödüllerden biri olan Ada Lovelace Ödülü ile anılır. Ayrıca, kadınların bilim ve teknoloji alanındaki başarıları için bir sembol olarak kabul edilmektedir ve birçok kadına ilham kaynağı olmaktadır.
Lovelace ayrıca, bilim ve teknolojide kadın sayısını artırmak için çalışmalar yapan birçok organizasyon ve programın da ilham kaynağıdır. Bugün, Ada Lovelace Günü olarak adlandırılan ve kadınların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematikte (STEM) kariyerlerinde daha da ilerlemelerini teşvik eden birçok etkinlik düzenlenmektedir.
Dr. Shirley Ann Jackson
Dr. Shirley Ann Jackson, fotonik alanındaki çalışmalarıyla tanınan bir bilim kadınıdır. Piski Yapan’da doğan Jackson, Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) fizik ve matematik alanlarında lisans yapmış ve burada doktorasını tamamlamıştır. Kariyerine araştırma fizikçisi olarak başlayan Jackson, AT&T Bell Labs’te çalışmıştır.
Dr. Jackson, AT&T Bell Labs’te fotonik alanındaki çalışmalarıyla ve liderliğiyle tanınır. Bu çalışmaları, optik fiber kablolarının geliştirilmesine ve optik iletişim sistemlerinin kullanımına yol açmıştır. Daha sonra, Dr. Jackson, Rensselaer Polytechnic Institute’de başkan olarak görev yapmıştır. Bu görevi sırasında, üniversiteyi bir araştırma ve teknoloji lideri olarak güçlendirmiştir.
Dr. Jackson’ın kariyerindeki birçok başarısı, National Science Foundation ve National Academy of Engineering gibi saygın kuruluşlar tarafından ödüllendirilmiştir. 1999 yılında, Başkan Bill Clinton tarafından Ulusal Bilim Madalyası ile ödüllendirildi. 2016 yılında, Cumhurbaşkanı Barack Obama tarafından, Amerika Birleşik Devletleri’nin en yüksek sivil ödülü olan Özgürlük Madalyası ile onurlandırıldı.
AT&T Bell Labs
Dr. Shirley Ann Jackson, AT&T Bell Labs’de çalışmalar yaparak pek çok başarıya imza atmıştır. Burada Jackson, katı hal fiziği ve fotonik alanlarında çalışmalar yapmış, geliştirmeler yaparak birçok patente sahip olmuştur. Ayrıca AT&T Bell Labs’de yöneticilik yaparak, özellikle kadınların çalışma şartlarının iyileşmesi için çalışmalar yapmıştır. Dr. Shirley Ann Jackson’ın liderliği altında, AT&T Bell Labs’in birçok keşfi gerçekleştirilmiştir. Bu keşifler arasında dokunmatik ekran, lazer fiber optikler ve cep telefonu bulunmaktadır. Dr. Shirley Ann Jackson, bilim ve teknoloji dünyasında aranan bir isim olmuştur ve çalışmaları pek çok ödülle taçlandırılmıştır.
Kariyerindeki ödüller
Dr. Shirley Ann Jackson, kariyeri boyunca birçok ödül kazanmıştır. 1973 yılında Ph.D.’sini tamamlamasından önce, Sigma Xi Bilimsel Araştırma Derneği’nden “Bachelor of Science’da en yüksek akademik başarı” ödülünü aldı. Daha sonra 1998 yılında, Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Bilim Ödülü’nü (National Medal of Science award) aldı. Ve en son 2014 yılında, Ulusal Teknoloji ve Mühendislik Ödülü’nü (National Medal of Technology and Innovation) kazandı. Bu ödüller, Dr. Jackson’ın çalışmalarındaki derin etkisini gösterir. Ayrıca, Dr. Jackson, Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük sanayi kuruluşlarından biri olan Rensselaer Polytechnic Institute’in başkanı olarak gösterdiği liderlik ile de saygınlık kazandı.